BM uluslararası çalışma örgütü ILO’nun Perşembe günü verdiği bilgilere göre, stres, aşırı uzun çalışma saatleri ve hastalık, yılda yaklaşık 2,8 milyon işçinin ölümüne sebep oluyor. Buna ek olarak 374 milyon insan da işleri yüzünden yaralanıyor ya da hasta düşüyor.
Örgüt, yeni raporunda, hiçbir ücretli işin insan sağlığını, güvenliğini ya da hayatını tehdit etmemesi gerektiğini vurgulayarak; kadınları erkeklerden daha çok etkileyen, yeni ya da mevcut, çeşitli endişe verici mesleki riskleri tanımlıyor.
Bu riskler arasında tüm toplumu kapsayan modern çalışma pratikleri, dünya nüfusunun artması, artan dijital bağlanabilirlik (digital connectivity) ve iklim değişikliği var ve bunların küresel ekonominin neredeyse yüzde dört oranında zarara uğramasından sorumlu oldukları düşünülüyor.
Özellikle kadınlar risk altında
ILO çalışanı Manal Azzi, UN Haber’e verdiği demeçte, “Çalışma dünyası değişti, farklı şekillerde çalışıyoruz, daha uzun saatler çalışıyoruz, daha fazla teknoloji kullanıyoruz,” diyor ve devam ediyor, “Rapordaki verilere göre işçilerin yüzde 36’sı aşırı uzun çalışma saatleri boyunca çalışıyor, bu haftada 48 saatten fazla çalışmak demek.”
Ms. Azzi, “insanlardan sürekli daha fazla üretmeleri talep ediliyor, dinlenecek vakitleri kalmıyor” diye not düştükten sonra özellikle kadınların risk altında olduklarını vurguluyor. Dediğine göre bunun sebebi, çocuk ya da ebeveynlerin temel bakımını kadınların üstlenmesi ve egzersiz yapmak için zamanlarının kalmaması.
“Sadece ofisteyken değil, evdeyken de çalışıyorlar,” diyor Ms. Azzi ve ekliyor, “yani bu oturarak yapılan bir sürü iş demek ve bu kardiyovasküler hastalıklara da etki ediyor.”
ILO’ya göre işle ilişkili ölümlerin en büyük oranını – yüzde 86 – hastalık oluşturuyor; günde yaklaşık 6.500 insan meslek hastalıklarından ölürken, ölümcül iş kazalarından ölen insanların sayısı 1.000.
En büyük ölüm nedenleri arasında kan dolaşım hastalıkları (yüzde 31), işle ilişkili kanserler (yüzde 26) ve solunum yolu hastalıkları (yüzde 17) var.
Ms. Azzi, “Ekonomik maliyetin yanısıra, bu tür hastalık ve kazaların sebep olduğu sonsuz ızdırabı da göz önüne almalıyız,” diyor. “Bunlar çoğunlukla önlenebilir olduğundan, durum daha da trajik bir hal alıyor.”
ILO
ILO’nun yüzüncü yıldönümü sırasında ve “Dünya İş sağlığı ve Güvenliği Günü” olan 28 Nisan yaklaşırken tanıtılan bu rapor, insanların hayatını kurtarmak ve sağlıklı çalışma ortamları oluşturmak için hastalıktan korunmayı teşvik etmenin hayat kurtarıcı özelliğine vurgu yapıyor.
Ms. Azzi, “ILO Küresel Komisyonu’nun “İşin Geleceği” (Future of Work) adlı raporunun önerisine, yani iş sağlığı ve güvenliğinin işyerinde temel bir ilke ve hak olarak tanınması önersine ciddi önem verilmelidir”, diyor.
ILO 1919 yılından beri, iş sağlığı ve güvenliğini destekleyen 40’tan fazla uluslararası çalışma standardı benimsemiştir. Bunlar, iyonlaştırıcı radyasyon, asbest ve kansere neden olan kimyasallar gibi spesifik riskler ve tarım, inşaat ve madencilik dahil olmak üzere risk taşıyan spesifik faaliyetlerle ilgilidir.
Yorum Yapın