Slider

ayakta calisanlar - Sürekli ayakta durarak çalışmak kalp krizine yol açabilir

Sürekli ayakta durarak çalışmak kalp krizine yol açabilir

Ayakta durarak çalışanların kalp hastalıklarına yakalanma riski sigara içenlerin kalp hastalıklarına yakalanma riskinden biraz daha yüksek

Yeni bir bilimsel çalışmaya göre, vaktin çoğunu ayakta çalışarak geçiren işçilerin kalp hastalığına yakalanma riski, oturarak çalışan işçilerin kalp hastalığına yakalanma riskinden daha yüksek.

Kanada’nın Toronto şehrindeki İş ve Sağlık Enstitüsü (IWH) ve Klinik Değerlendirme Bilimleri Enstitüsü’nün (ICES) yaptığı çalışmaya göre ayakta durarak çalışan insanların kalp krizi veya konjestif kalp yetersizliği geçirme olasılığı, oturarak çalışan insanların bu hastalıkları geçirme olasılığının iki katı. Üstelik bu bilgiye, çok sayıda kişisel faktör, sağlık ve iş faktörü hesaba katıldıktan sonra ulaşıldı.

Bilimsel çalışma ekibinin lideri, IWH enstitüsündeki kıdemli bilim insanı Peter Smith’e göre, “Son zamanlarda işyerleri, sürekli oturarak çalışmanın sağlığa etkileri konusunda çok duyum almaya başladı. Bizim çalışmamızın sonuçları, işyerlerinin, sürekli ayakta durmanın sağlığa etkileri konusuna da dikkat etmeleri ve önleyici programlarını buna göre oluşturmaları gerektiğini gösterdi.”

Bu çalışmada, 35 ila 74 yaş aralığında, daha önce kalp hastalığı geçirmemiş Ontario’lu 7.300 işçi 12 sene boyunca takip edildi. Bu işçiler; kişisel faktörler, sağlık durumu, sağlık davranışları ve iş koşullarına dair bilgi toplayan 2003 Kanada Halk Sağlığı Araştırması’nın (CCHS) katılımcılarıydı. Ayrıca bu araştırma iş ünvanı bilgisi de topladı ve bu bilgi, işin çoğunlukla oturmayı mı, ayakta durmayı/yürümeyi mi, yoksa oturmak/ayakta durmak/yürümekten oluşan bir kombinasyonu mu, ya da başka bir beden pozisyonunu mu (eğilmek veya diz çökmek gibi) içerdiğini tahmin etmek için kullanıldı. Peter Smith liderliğindeki çalışmaya dâhil edilen grubun yüzde 9’unun işyerinde çoğunlukla ayakta durduğu ve yüzde 37’sinin ise çoğunlukla oturduğu hesap edildi. Sonrasında araştırmacılar, 12 yıl içinde (2003-15) yeni bir kalp hastalığı olgusuyla karşı karşıya kalmış insanları tespit etmek için CCHS’ten edindikleri bilgileri ICES enstitüsünde bulunan idari sağlık kayıtlarıyla birleştirdiler.

Bu 12 yıllık dönemde, çalışma grubunun yüzde 3,4’ü kalp hastalığı geçirdi – erkekler (yüzde 4,6) kadınlardan (yüzde 2,1) daha fazla olmak üzere. Başka faktörler hesaba katılmadan, işi gereği çoğunlukla ayakta durması gereken insanların kalp hastalığı geçirme riski (yüzde 6,6), işi gereği çoğunlukla oturanlarınkinden (yüzde 2,8) daha yüksekti.

Kişiye özgü (yaş, cinsiyet, eğitim seviyesi, etnisite, göçmenlik durumu, medeni durum), sağlık durumu (diyabet, arterit, hipertansiyon, duygudurum ve anksiyete bozuklukları), sağlık davranışı (sigara içmek, alkol içmek, beden kütle endeksi, egzersiz) ve iş (fiziksel faaliyet, vardiya takvimi) faktörleri gibi çeşitli faktörler hesaba katıldıktan sonra bile, kalp hastalığı riski, işi süresince genelde ayakta duran insanlarda, oturan insanlarla kıyasla iki kat yüksekti. Hatta, işi süresince ayakta duran insanların, yukarıdaki faktörlerin hesaba katılmadığı kalp hastalığı riski (yüzde 6,6), her gün sigara içenlerin kalp hastalığı riskinden (yüzde 5,8) biraz daha yüksek.

Smith, “Kalp sağlığına muhtemelen en büyük faydayı, iş süresince oturmak, ayakta durmak ve hareket etmekten oluşan bir birleşim sağlıyor” diyor. “İşyerleri bu bilgiyi sadece çoğu zaman oturan işçiler için değil, aynı zamanda – hatta özellikle – çoğu zaman ayakta duran işçiler için uygulamaya geçirmeliler.”

Bununla birlikte, işyerleri, işçilerin kalp ve damar sağlığını gerçekten korumak için, işteki fiziksel etkinliğin ötesini düşünmeliler, diye ekliyor Smith. Bu çalışma, oturmanın, ayakta durmanın ve yürümenin kombinasyonundan oluşan işlerin, erkeklerde kalp hastalığı riskinin düşmesiyle bağlantılı olduğunu gösterirken, bu işlerin kadınlar arasındaki riskin düşmesine yol açmadığı görüldü. Smith’e göre bunun nedeni, kadınlar tarafından yapılan “oturma, ayakta durma ve yürüme” kategorisindeki işlerin çoğunun hemşerilik ve öğretmenlik işleri olmasıyla açıklanabilir. Bu işler farklı şekillerde stresli olabiliyor.

“Sadece fiziksel etkinliğe odaklanıp, psikososyal çalışma ortamı gibi başka durumları görmezden gelen önleyici programların, kalp ve damar riski açısından anlamlı değişikliklere yol açmaları olası değil, diyor Smith.

kaynak : WWW.COS-MAG.COM

4844 gösterim

Yorum Yapın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

MESLEK HASTALIKLARI NEDİR? Meslek hastalığı; işçinin çalıştığı veya yaptığı iş şartları nedeniyle ortaya çıkan geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal rahatsızlık halidir.