39 yaşında, E.E.
Yürümekle, yokuş çıkmakla artan nefes darlığı şikayeti ve akciğerindeki hastalık ile bilgi almak için kliniğimize başvuran erkek hasta. 6 yıl boyunca naylon polimer dokuma fabrikasında ve 8 yıl boyunca yün dokuma fabrikalarında çalışmış.
Beş sene önce nefes darlığı ve öksürük şikayeti ile başvurduğu hastanede yapılan tetkiklerinde akciğerinde “katılaşma” ve “fibrozis” bulunarak bir süre boyunca kortizon tedavisi görmüştü. Hastanedeki tedavisinden sonra işinden de ayrılan hastanın şikayetleri giderek azalmış. E.E.’nin yaşadığı

Şikayetleriniz neydi, nasıl başladı, ne yaptınız?
Şikayetlerim 2007 yılında öksürük, zaman zaman olan ateş ve titreme, şeklinde başladı. Çok kez farklı hekimlere başvurdum. Bronşit, zatürre başlangıcı diyerek bana ilaç verdiler. Bir kere de ateşim yükseldi ve çok titremem oldu. Doktora gittim bende sıtma olduğundan şüphelendiler ama bulamadılar.
Şikayetlerim giderek artınca 2010 yılında bir göğüs hastalıkları hastanesine yattım. Orada çeşitli kan tahlilleri yaptırıldı. Akciğerimden parça aldılar. Sonunda bana akciğerlerimde “katılaşma” ve “fibrozis” var diyerek kortizonlu ilaç verdiler. Hastaneden çıktıktan sonra eski işime dönmedim. 6 ay boyunca ilacı kullandım. Şikayetlerim azaldı ama yine de yokuş çıkarken nefes darlığım devam ediyor.

Ne iş yaptınız, nelerde çalıştınız?
1996 – 2002 yılları arasında naylon-polimer dokuma yapan bir fabrikada çalıştım. O zamanlar şikayetim yoktu. 2002-2010 yılları arasında ham yün işleyen ve dokuma yapan bir işletmede çalıştım. Orada çok tozlu bir ortam vardı. Şikayetlerim 2007 yılından itibaren başladı

Eldeki tıbbi verilerin gözden geçirilmesi:
Fizik muayene de akciğerlerde iki taraflı alt sahalarda duyulan seyrek ince raller dışında bir özellik yoktu.

Akciğer Grafisi:

2010 yılı: Her iki akciğer orta/alt sahalarında yer yer alveoler, fbrotik opasiteler

2017 yılı Akciğer PA Grafi:Akciğerlerdeki opasiteler eskiye göre azalmış faskat yer yer fibrotik bozukluklar devam ediyor.

2017 Göğüs Tomografi: Yer yer fibrotik değişklikler. Eski tomografiye göre önemli ölçüde iyileşme var.
Hastanın kortizon tedavisinden ve hasta işinden ayrıldıktan sonra çekilen grafilerinde önemli düzelmeler gözlemlendi.

Solunum testlerinde ZVK:3.56 lit(%88) ZVK1:3.08 (%%92) DLCO: % 61 saptandı. Yani hafif bozukluk devam ediyordu.

Hastaya 2010 yılında yapılan akciğer biyopsi raporunda; “Paraseptal alanlarda belirgin lenfoid folikuler oluşturan lenfosit histiosit infiltrasyonu.Zayıf formda granulomlar ve orta derecede fibrozis” var deniyordu.

Bulguların Değerlendirilmesi; Hastanın çalıştığı ham yünün işlendiği işyerinde çeşitli bakteriler ve mantarlar gibi organik antijenlerle karşılaştığı tahmin edilebilir. Hastanın şikayetleri organik antijenlerle oluşan Aşırı Duyarlılık Pnömonisine uymaktadır. Biyopsi bulguları ve işinden ayrıldıktan ve tedaviden sonra saptanan iyileşme de bu görüşü desteklemektedir.

Tanı: Mesleğe bağlı Aşırı Duyarlılık Pnömonisi

Temsili çalışma yeri

Aşırı Duyarlılık Pnömonisi- Ekstrensek Allerjik Alveolit
“Çiftçi Akciğeri”- “Şeker Kamışı İşçileri Akciğeri”- “Kuş Besleyici Akciğeri”
“Peynir İşçileri Akciğeri”- “Malt İşçileri Akciğeri”- “Kimya İşçileri Akciğeri”
Antijenik, organik partiküllerin inhalasyonu sonucu gelişen akut ve kronik tabloları olan akciğer hastalığıdır. Daha çok sıcak, nemli ortamlarda çoğalan bakteriler, mantarlar gibi antijenlere bağlıdır. Bunun dışında çeşitli hayvan atıkları, tozlar, kimyasal maddeler de bu hastalığı yapabilir.
Akut tablo soğuk algınlığına, tekrarlayan “gribe” benzer. Kronik tabloda ise giderek artan eforla nefes darlığı ve kuru öksürük vardır. Akciğerde katılaşma –intertisyel fibrozis- yapan hastalıklara benzer.
Çiftçiler, hayvan besleyiciler, kuş-güvercin besleyiciler, mantar yetiştirenler, peynir üretim işçileri, ham deri işleme işçileri, kimyasal maddelere maruz kalan işçiler gibi çok sayıda meslek ortamında oluşabilir.
Meslek dışında küflü, nemli bir evde yaşıyorsanız da bu hastalığa yakalanma riskiniz vardır.

Maruz kalınana maddeden uzaklaşılır ise hastalık iyileşir. Bazen kortizon kullanılabilir. Ama müzminleşmiş, teşhis edilip tedavi edilmemiş kişilerde kalıcı akciğer hasarı da yapabilir.