Bileği aşırı zorlamak, tekrarlayıcı hareketler yapmak, romatoid artrit gibi bazı hastalıklar, gebelik sırasında sıvı toplanması karpal tüneldeki basıncın ve şişmenin artmasına ve sinirin sıkışmasına yol açabilir. Bu rahatsızlık; “karpal tünel sendromu (bilekte sinir sıkışması)” olarak adlandırılmaktadır.

2011 yılında Ford Kamyon Fabikası’nda işe başlayan ve çalışma koşulları yüzünden karpal tünel sendromu hastalığına yakalanan Erdal Börü, bu meslek hastalığına sebep olan çalışma koşullarını anlatacak.
-Erdal Bey öncelikle bize kısaca geçmişten bu yana ne işler yaptığınızdan bahseder misiniz?

Ben Erdal Börü 1977 Eskişehir doğumluyum. 2000 yılında askerden gelince askerden önce yaptığım cam ayna dekorasyon işini yapmak için camcı dükkanı açtım. Fakat iş yapamayınca rahmetli Bülent Ecevit krizi sonrasında 2 yıl içinde kapattım. Sonra Eskişehir Özel Anadolu Hastanesi’nin inşaatında  teknik servis elemanı olarak 1,5 yıl çalıştım. Oradan çıktıktan sonra Hatipoğlu Temperli Cam Fabrikası’nda rodaj makinesi operatörü olarak 1 yıl  kadar çalıştım Sonra Eti Tam Gıda Fabrikası’nda 1,5 yıl kadar ıskartacı olarak çalıştım. Ford Kamyon Fabrikasına 2011 yılının Nisan ayında 8 aylık sözleşmeli olarak girdim.

“Bu matkapların titreşimi üst üste binince ellerimde bu hastalık oluştu”

-Ford Kamyon Fabrikası’ndaki çalışma koşullarından bahseder misiniz? Bu koşullar hastalığınıza nasıl sebep oldu?

Ford Kamyon Fabrikası’nda tam 8 ay sözleşmeli olarak çalıştım. 2012 yılının yılbaşında yaklaşık 50 kişi ile birlikte sözleşmem bittiği gerekçesiyle işten çıkartıldım. Fabrikada ilk 2,5 ay kamyonun ön dingilinin kampanasını (fren yaparken balataların sürtünerek aracı durduran parça) şoför tarafında olanını taktım. Sonra beni delik delmeye verdiler. Kamyonu oluşturan bütün parçaların takıldığı şaseyi oluşturan yan sanayiden gelen takviye parçalarının delikleri ile şasenin delikleri uyuşmuyordu bir de 1838 model çekici tır serilerinin şasesi arka tekerin önünden kırılıyordu. Yani tasarım ve imalat hatası vardı. Bu modellerin şasesini güçlendirmek için bana sıfırdan 6 tane ilave deliği şaseye el matkaplarıyla 6 farklı matkap ucu takılı  6 farklı matkap kullandırarak elle deldirdiler. Fabrikada montaj bandından günde 38 kamyon iniyordu ama benim çalıştığım yer montaj  bandının başladığı yer  olduğu için yaklaşık 45 kamyonun farklı farklı yerlerinde delik deldim. Bu matkapların titreşimi üst üste binince ellerimde bu hastalık oluştu.

“Fabrika müdürüne beni tedavi ettirmelerini yoksa fabrikaya dava açacağımı söyledim”

-Ne zaman teşhis kondu?

Teşhis ellerimin geceleri uyuşmasıyla 2011 yılının kasım ayında Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi Nöroloji  Servisi’nde çekilen EMG raporuyla konuldu. Doktor Beyin Cerrehı Murat Baloğlu hastaneye yatış kağıdını hazırladı. Ama ben işten çıkartmalar başladığı için ameliyat olmadım. Sonra 2012 yılbaşında  işten çıkartıldım ama işten çıkartma esnasında  Personel Müdür Yardımcısı Serkan Beye karpal tünel sendromu hastası olduğumu söyledim. Bana bir şey yapamayacağını, İnsan Kaynakları Müdürü Onur Şengün’le görüşmem gerektiğini söyledi. Onur beyin odasına gittim o da fabrika müdürü Mustafa Menkü’nün Çin’deki fabrika ortaklığı için ülke dışında olduğu için bir şey yapamayacağını söyleyerek beni başından savdı. Sonra bizi cepten arayıp yemekhanede topladılar. Güvenlikçiler nezaretinde çıkışa götürüp oradan otobüse bindirip Eskişehir’e gönderdiler. Defalarca fabrikayı telefonla aradım ama bana dönüş olmadı. Sonra ben Ford Genel Merkezi’nde İnsan Kaynakları Direktörü Nursel Ölmez Ateş Hanıma e-maille durumumu anlattım. Bana tam 11 ay sonra telefon ettiler. Müdür beyin benimle görüşmek istediğini söylediler. 2012 yılının kasım ayında fabrika müdürü Mustafa Menkü ile görüştüm. Kendisine halimi arzettim. Beni tedavi ettirmelerini yoksa fabrikaya dava açacağımı söyledim. Ama kendisi beni tedavi ettiremeyeceğini, istersem dava açabileceğimi söyledi.

“Hastalığım meslek hastalıkları listesinde olmasına rağmen SGK Kocatepe kabul etmiyor”

-Bu dava sürecini anlatır mısınız?

Ben bunun üzerine görüşmeyi bitirip Eskişehir’e döndüm. Ertesi gün Eskişehir Odunpazarı SGK Binası’na giderek kendimi Ankara’daki meslek hastalıkları hastanesine sevk ettirdim ve Ankara’ya hastaneye gittim. Orada bir hafta yatış yapıp kaldım tetkikler yapıldı. Oradan verilen raporda iş yerimde inceleme için müfettiş görevlendirilmesini istediler. Sonra bana SGK’dan işyerimin işyeri ortam risk analiz raporunu göndermediği için dosyam hakkında karar verilemediğine dair kağıt geldi. Ardından müfettiş görevlendirilmesi için dilekçe ile başvurdum. Müfettiş görevlendirildi. Müfettiş Ahmet Bey beni cepten arayarak Odunpazarı’ndaki SGK binasında bir odada benim ifademi aldı. İşveren dosyaya benim Facebook sayfasındaki elimde balyoz tutarken çekilmiş fotoğrafımı koymuş. İşyeri doktoru işbaşı yapmadan önceki mülakatta bana spor yapıp yapmadığımı sormuştu ben de serbest ve grekoromen güreş yaptğımı söylemiştim. Oraya bilek güreşi yaptığımı yazmışlar. Bunların sonucunda SGK Ankara Kocatepe Sağlık Kurulu’ndan hastalığımın meslek hastalığı olmadığına dair sonuç raporu geldi. Ben buna itiraz dilekçesi verdim. Dosyamın Yüksek Sağlık Kurulu’na gönderilmesini istedim. Oradan da hastalığımın mesleki olmadığına dair karar çıktı. Bu işe ben önce oldukça şaşırdım. Hastalığım meslek hastalıkları listesinde olmasına rağmen SGK Kocatepe kabul etmiyor. İnternet aracılığıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan onların  bastırdığı Meslek Hastalıkları Rehberi Kitabı’nı getirttim. Orada dahi karpal tünel sendorumu meslek hastalığı olarak geçiyor. Yine internetten tanıştığım, benim gibi meslek hastalığı olarak karpal tünele yakalanmış bir arkadaşımın tavsiyesiyle Devlet Denetleme Kurumu’na İnternetten başvurdum. Ama verilen kararın üzerinden 6 ayı geçirdiğim için onlardan da olumsuz sonuç çıktı. Adli yardıma başvurdum. Onlar da bana avukat atadılar. Şimdi avukattan haber bekliyorum. Daha duruşma olmadı. Bakalım adalet ne kadar sürede nasıl tecelli edecek?