İş cinayetlerine karşı yapılan 63. Vicdan ve Adalet Nöbeti’nde kot kumlamada silikozis’e yakalanan eski kot işçisi Abdulhalim Demir meslek hastalıklarını anlattı.
“1987 ile 2009 yılı arasında Türkiye’de, kot kumlama işi çok yoğun bir şekilde yapılıyordu. Bu zaman diliminde 10 bini aşkın işçi, kot kumlamada çalıştı. 2005 yılında, Türkiye’de ve Dünya’da ilk kez tekstilde silikozis hastalığı ortaya çıktı. Silikozis, tedavisi olmayan ölümcül bir hastalıktır. Biz, 2005’te ilk teşhisle beraber aslında çalıştığımız işin ölümcül bir hastalığa sebep olduğunu ve bunun bir meslek hastalığı olduğunu bilmiyorduk. 2008 yılında, Kot Kumlama İşçileri Dayanışma Komitesi’ni kurarak mücadeleye başladık. 2011 yılına kadar aslında çeşitli adımlarla kazanımlar elde ettik. 2009 yılında, kot kumlama işini yasaklattık. 2010 yılında, silikozisi Hıfzısıhha grubuna tabi etirerek tedavisini ücretsiz hale getirdik ama aslında silikozisin bir tedavisi yoktur. 2011 yılında, 6111 sayılı torba kanununa iki madde ekleterek silikozis hastalarına hak tanınmasını sağladık.
Silikozis, bir meslek hastalığıdır. İşçiler, iş yerinde toza maruz kalarak bu hastalığa yakalanıyor. Dolayısıyla bir mücadeleye gerek kalmadan devletin direk bu hakları hali hazırda sunması gerekirdi. İşçilerin, %99’unun kayıt dışı çalıştığı bir sektörde bu olanaksızdı. Bunun için çok çaba sarf ettik ve bu kazanımı dolaylı yoldan elde ettik. Ve şunu öğrenmiş olduk, meslek hastalıkları Türkiye’de bilinen bir şey değil. Ben, akciğerimin %46’sını meslek hastalığı yüzünden kaybettim. İlk meslek hastalığın var denildiğinde, “Ya ben aslında o işi o kadar da sevmiyorum” demiştim çünkü işe olan aşk olarak anlamıştım ve maalesef bir çok kişi Türkiye’de böyle bilmeye devam ediyor. 2 bin üzerinde silikozis işçisine, meslek hastalığı teşhisi kondu. Hiç biri kayda geçmedi, sigortalı çalışmamışlardı.
Türkiye, meslek hastalığı konusunu ilk defa silikozis hastalığıyla fark etti. 2010 yılında, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü’nün meslek hastalıklarıyla ilgili bir basın açıklaması mevcut. Bu açıklamada, “Koşullara baktığımızda yılda 40 bin ile 120 bin arası meslek hastası bekliyoruz.”. 2015 yılındaki kayıtlara bakıldığındaysa hasta sayısı sadece 495. Bizler de, bununla ilgili bilinirliği arttırmaya karar verdik ve www.meslekhastaligi.org sitesini oluşturduk. Akademik değil, tamamen işçinin anlayabileceği dile sahip. Meslek hastalığı zamana yayılan bir süreçtir. Direk maruz kalıp ertesi gün hastalığa yakalanmazsınız. 10 sene bir işte çalışır, sonra işi bırakırsınız ve sonra hastalık ortaya çıkar. Doktora gittiğinde eğer sen mesleğini söylemezsen, bunu hiç bir şekilde meslek hastalığına bağlamıyorlar. Bel fıtığıysa, bel fıtığı deniyor ama aslında bu bir meslek hastalığı olabilir. İnanıyorum ki, hastanelere giden insanların yolunu keserseniz bu insanların yarısından fazlası meslek hastası ve farkında değillerdir. Biz bu çalışmayla beraber hem doktorların hem hastaların farkındalığını arttırmak istiyoruz.”
Yorum Yapın