Isıya ve aşınmaya dayanıklı olması sebebiyle geçmişte çok kullanılmış olan asbestin üretimi ve kullanımı 31 Aralık 2020 tarihinde yasaklandı. Ancak kentsel dönüşüm sürecinde binaların yıkılıyor olması, birçok insanın en başta inşaat işçilerinin asbeste maruz kalmasına neden oluyor. Bu konuyla ilgili son verileri sizlerle paylaşıyoruz.
Asbest; tekstil, çimento, kimya alanları; ısı, ses ve yangın izolasyonu; saç ve boru yapımı; balata, gemi ve vagon üretimi gibi geniş bir kullanım alanına sahipti. Verilere göre, 1900- 2003 yılları arasında Türkiye’de 1.2 milyon ton asbest kullanıldı.
Artık kullanılmayan asbeste maruziyetin yeniden gündeme gelmiş olması, konut politikaları ve afet riski sebebiyle kentsel dönüşüm sürecinin yaşanmasıdır. Asbestin yasaklandığı tarih olan 2010 yılından önce yapılan binaların iç ve dış yüzeylerinde, izolasyonunda, döşemelerinde ve elektrikli ekipmanlarında asbestin yaygın olarak kullanıldığı biliniyor. Bu yüzden binaların tadilatı ve yıkılması sırasında asbest lifleri ortaya çıkıyor ve günlerce havada asılı kalabiliyor. Dr. İbrahim Akkurt’un paylaştığı verilere göre kapalı bir alanda küçük asbestli malzeme kesimi yapıldığında bile yaklaşık olarak 1m3’de 20.000.000 lif açığa çıkmakta ve her 4 inşaat işçisinden 1’i asbeste maruz kalmaktadır.
Bu maruziyet akciğer zarında sıvı birikmesi, akciğer zarının kalınlaşması ve kireçlenmesi, akciğerin sönmesi, akciğer kanseri gibi tehlikeli hastalıklara sebep olurken; asbeste bağlı hastalıklar 10 ile 40 yıl aralığında ortaya çıkabiliyor. Türk Toraks Derneği Asbestin Sağlık Üzerine Etkisi adlı raporunda, hastalığın tedavisi henüz olmadığı için birincil yaklaşımın mesleksel ve çevresel maruziyetlerin azaltılması olarak belirtiyor.
25 Ocak 2013 tarihinde yayımlanan Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik bu konuya ilişkin önlemleri açıklıyor. Bu yönetmeliğe göre, işveren;
- Risk değerlendirmesi,
- Söküm, yıkım, tamir, bakım ve uzaklaştırma işlerinin uzman denetiminde yapılması,
- İşçilere kişisel koruyucular sağlanması,
- Asbestli malzemeden çıkan tozun çalışma alanı dışına yayılmasının önlenmesi ile sorumludur.
Türk Toraks Derneği ise işçi sağlığı ve iş güvenliği kültüründeki eksiklikler sebebiyle yasalara uygun davranılmadığına dikkat çekiyor.
Not: Balata yapım fabrikasında çalışan ve asbestozis hastalığına yakalanan Zeki Özhoroz ile röportajımızı şuradan okuyabilirsiniz.
Yorum Yapın