Mobbing ile Mücadele Derneği Başkanı İlhan İşman ile söyleşimize devam ediyoruz. Bu yazıda mobbingle mücadele konusunda devlete düşen görevlere, mobbinge uğrayan çalışan için önerilere ve Mobbing ile Mücadele Derneği’nin mobbinge karşı ne tür çalışmalar yürüttüğüne yer verdik.
Mobbing ile Mücadele Derneği’nden bahsedebilir misiniz?
Derneğimiz temel olarak insan haklarını korumak ve kollamak amacıyla 2010 yılında kuruldu. Derneğimizin misyonu, mobbing ve bullying ile mücadele etmek amacıyla kamu ve özel işyeri, çalışan, işveren ve mağdurlarla işbirliği, koordinasyon ve iletişim içinde hareket ederek verimliliği artırmak, çalışma hayatı ve endüstri ilişkilerine olumlu yönde katkı sağlamaktır. Vizyonumuz ise siyasi, kültürel, ideolojik, bölgesel ya da mesleki bir amaç taşımadan, insan onurunu koruyarak, özgün düşünce ve çalışmalarıyla mobbing ve bullying alanlarında sorun çözen, çağdaş bilimsel hizmetlerin yapıldığı, ulusal ve uluslararası düzeyde rol model bir sivil toplum kuruluşu olmaktır.
2010’dan 2020’ye “Neler yaptınız?” derseniz, şunları sıralayabilirim:
Kurulduğumuz yıl TBMM çatısı altında Kadın Erkek Fırsat Eşitliği ve İnsan Hakları Komisyonlarında mobbing ile mücadelede için çözüm önerileri sunduk. Önerilerimizle, Başbakanlık Mobbingle Mücadele Genelgesinin çıkarılmasına önayak olduk. ALO 170 Çalışma ve Sosyal Güvenlik İletişim Merkezinin mobbing şikayetlerini alması ve mağdurlara psikolojik destek sağlamasını önerdik. Halen ALO 170’de görev yapan 5 psikolog ile binlerce mağdura bu hizmet verilmeye devam ediliyor. Mobbing Ortak Akıl Çalıştayı düzenleyerek geleceğe dönük yol haritamızı belirledik. Türkiye genelinde illerde temsilcilikler açarak, mağdurlara destek olduk.
Başta kamu kurum ve kuruluşları olmak üzere; üniversiteler, barolar, belediyeler, meslek odaları, sendikalar, federasyon ve konfederasyonlar, dernek ve vakıflar ile işbirliği içinde mobbing farkındalığını artırmak, mobbing ile mücadele bilinci geliştirmek, mobbing uzmanı yetiştirmek için eğitimler verdik. Mobbingin üniversitelerde seçmeli ders olarak okutulması için YÖK’ten tavsiye kararı çıkarılmasına katkı sağladık. Memnuniyetle belirtmeliyiz ki, Kocaeli Üniversitesi, Erzurum Atatürk Üniversitesi ve Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesinde Mobbing seçmeli ders olarak okutuluyor.
Önümüzdeki dönemde daha fazla üniversitede Mobbingin seçmeli ders olarak okutulması için girişimlerimiz sürüyor. Atatürk Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (ATASEM) ile İşbirliği Protokolü imzalayarak sertifikalı “Mobbing Farkındalık ve Temel Analiz Uzmanlık Eğitimleri” vermeye başladık. Bankacılık sektöründe yaşanan Mobbing olaylarını Kamu Görevlileri Etik Kurulu gündemine taşıdık. 2019 yılından başlayarak her yıl şubat ayının ilk haftasını “Mobbing Farkındalığı Haftası” olarak, temsilciliklerimizle birlikte yurt genelinde çeşitli etkinliklerle kutladık. Bu süreçte KAMUSEN’in, TÜRK-İŞ’in Türkiye Barolar Birliğinin, Tabip Odalarının, Oyuncular Sendikası ve Adli Tıp Uzmanları Derneği, Plaza Eylem Platformu, MEYAD gibi STK ve derneklerle işbirliği içerisinde olduk. Bu vesile ile bize destek veren katkı sağlayan kuruluşların değerli başkanlarına teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.
Yine düzenlediğimiz sempozyum ve panellere katılım sağlayan, destek veren, paydaş olarak projelerinde derneğimize yer veren, etkinliklerine davet eden, KDK, TİHEK, Kamu Görevlileri Etik Kurulu, Çalışma Genel Müdürlüğü, İLO Türkiye Temsilciliği’ne de sükranlarımı sunuyorum.
Mobbing ile nasıl mücadele edilir? Sizce, devlet mobbingin önüne geçebilmek için neler yapmalı?
Önce farkındalık geliştirilmeli, toplumsal bilinç oluşturulmalı. Her kamu kurum ve kuruluşunda bakanlık ve genel müdürlük düzeyinde “mobbing kurulları” oluşturmalıdır. Şikayetin nereye, nasıl ulaştırılacağı, neye göre değerlendirileceği şeffaf bir biçimde belirlenmelidir. Verilecek karara itiraz yolları açıkça yazılmalıdır. Kişiyi itibar kaybına uğratmayacak, kişisel verilerinin gizliliğini koruyacak yol ve yöntemler geliştirilmelidir.
Dernek olarak her yönetici ve çalışana “Görev, yetki ve sorumluluk bilinci içerisinde, kişilerin, onur ve saygınlığına en yüksek özeni göstereceği, bu değerlere zarar verecek yıldırıcı, düşmanca, aşağılayıcı ve rencide edici davranışlardan kaçınacağı, psikolojik taciz olarak kabul edilecek davranışları ve bunların süreklilik kazanmasını engellemek için her türlü özeni göstereceğini, psikolojik tacize maruz kaldığında veya tanık olduğunda silsile yolu ile üst amirini bilgilendireceğini, her kademedeki çalışanın onur ve saygınlığını koruyacağını ve bu davranışlara müsamaha göstermeyeceğini, kararlılıkla beyan ve taahhüt ettiklerini” mobbing ile mücadele kararlılık beyanı imzalayarak belirtmesinin faydalı olacağı değerlendirilmektedir.
Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Başkanlığına bağlı olarak “Mobbing Üst Kurulu” oluşturulmalıdır. Başbakanlık genelgesi günün şartlarına göre yeniden revize edilmelidir. Mobbing konusunda gerekli bilgilendirme ve eğitim çalışmaları yaygın hale getirilmelidir.Mücadelenin topyekün sürdürülmesi adına TOBB, sendikalar, STK’lar, ilgili dernekler ve medya da bu konuda elini taşın altına koymalıdır.
Mobbinge uğrayan çalışana ne önerirsiniz?
Mobbing mağduru öncelikle uğradığı bezdirme eylemini sakin bir ruh haliyle analiz etmeli gerekirse psikolojik yardım alarak bunu belgelemelidir. Sosyal hayatını sekteye uğratmadan başa çıkma noktasında yakınları ile iletişim içinde olmalıdır. Mobbing uygulayan zorbaya karşı, gerekçelerini sözlü veya yazılı olarak cevaplandırılmak üzere sormalı. Konuyu tam olarak anlamaya çalışmalıdır. Tanıklık edebilecek arkadaşlarını sürece dahil etmelidir. Özgüvenini kaybetmeden, sakinliğini koruyarak, temkinli ve ölçülü bir biçimde mobbing yapan kişiyi uyarmalı, mobbingin bir insan hakları ihlali olduğunu belirtmeli ve yazılı bir biçimde durdurulmasını talep etmelidir. Olumlu cevap alamıyorsa, silsile yoluyla yöneticilerine başvurmalıdır.
Bir taraftan da “Mobbing Günlüğü” tutmalıdır. Çatışma hangi konuda başladı? Hangi tarihte kiminle başladı? Daha sonra yer, tarih ve mümkünse saat vererek aşama aşama, gün gün nasıl devam etti, sürece ilişkin günlük tutmalıdır. Sürecin mahkeme aşamasına kadar gidebileceği öngörerek delil toplamak faydalı olacaktır. Mailler, whatshapp mesajları, ses ve görüntü kayıtları delil olarak tutulmalıdır.
Mobbinge uğrayan biri size başvurduğunda danışmanlık süreci nasıl işler?
İşyerlerinde mobbingin önlenmesi için bireysel destek veriyor, mağdurlara psikolojik ve hukuki destek sağlıyor, mentörlük yapıyoruz.
Bireysel destekte, Mağdur Başvuru Formu ile Derneğimize gelen başvurulara dosya takip numarası verilir.
Başvuru, uzmanlarımız tarafından Akademik bir ölçekle değerlendirilerek incelemeden geçirilir. Bu inceleme sonucu, başvuran kişiye, iş yerinde yaşanan olayların mobbing parametreleriyle uyumlu olup olmadığı mail yoluyla bildirilir, mobbingin hangi aşamada olduğu değerlendirilir. Süreçten kişinin zarar görmeden uzaklaşabilmesi için neler yapılabileceği uzmanlarımız tarafından tartışılır ve sonrasında başvuran kişiye bilgi verilir.
Bu süreçte çalışanlar stres kaynaklı; saç dökülmesi, deri dökülmesi, sırt ve bel ağrıları, mide ağrıları, kaşıntı ve benzeri psikosomatik hastalıklar yaşamaktadırlar. Bu yıpratıcı süreç, ankisiyete bozukluğu, stres sonrası travma bozukluğu, içe kapanma, özgüven eksikliği ve benzeri psikolojik sonuçlar doğurabilir. Uzman psikologlarımız tarafından bu sonuçları ortadan kaldıracak tedavi süreçleri önerilerek psikolojik destek sağlanır.
Bu arada mobbingi ortadan kaldırmak amacıyla, öncelikle dostane çözüm yolları da aranır; insan kaynakları uzmanları, arabulucu, uzlaştırıcı kişiler araya girerek sorunu çözmeye çalışır. Sonuç alınamazsa, vakanın durumuna göre, ALO 170’e, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü Psikolojik Tacizle Mücadele Kurulu, Kamu Denetçiliği Kurumu, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ve Kamu görevlileri Etik Kurulu’na, CİMER’e başvuru önerilir. Son aşamada Mağdurlara hukuki destek verilerek Dava açılması, dava sürecinin takibi ve sonuçlandırılması aşamalarında kişinin yanında olunur. Mentörlük yapılarak yol gösterilir. Dernek olarak Dava sürecinde, istenmesi durumunda mahkemelere sunulması için mütalaa edilir. Zaman zaman Dernek Yönetim Kurulu kararı ile duruşmalara müdafi sıfatıyla katılım sağlanır.
Ayrıca kişi, bu süreçte Mobbing konusunda kendini geliştirmek isterse derneğimizden, “Mobbing Farkındalık” ve sonraki aşamada da bu alanda uzmanlaşmak isterse “Mobbing Temel Analiz Uzmanlık” eğitimleri alabilir.
Kurumlara yönelik danışmanlık yapıyor musunuz?
Kurumsal danışmanlık da yapıyoruz. Bize genellikle verimliliği artırmak, pozitif bir çalışma ortamı oluşturmak, mobbing ile mücadele etmek isteyen özel sektörden kurumsal ya da kurumsal olmak isteyen firmalardan danışmanlık talepleri geliyor. Başvuru üzerine uzmanlarımız, işyeri ortamını gözlemleyerek, objektif bir yaklaşımla durumu değerlendirir; mobbing iklimini ortadan kaldıracak psiko-sosyal risk fatörlerini belirler. Kuruma risklerin ortadan kaldırılması için problemin ne olduğu ve nasıl çözülmesi gerektiği konusunda alternatif çözüm yolları önerir ve nereden nasıl başlanması gerektiği konusunda fikir verilir. İşyerinde yaşanılan Mobbing’e özgü stratejik yol haritası hazırlanır ve eğitimler planlanır. Danışmanlıklar ile ilgili daha fazla bilgiye mobbing.org.tr web sayfamızdan ulaşabilirler.
Aklınıza gelen çarpıcı, bahsetmek istediğiniz bir mobbing örneği, mobbinge karşı kazanılan bir dava var mı?
Derneğimizin kuruluş amacı gereği, ilk günden bugüne çok sayıda mağdura psikolojik ve hukuki destek verdik ve farkındalığı geliştirdik.
Mobbing uzmanı yetiştirdik. Hak, hukuk, adalet ve hakkaniyetin yerine getirilmesi için mentörlük yaptık. Özel sektörde olsun, kamuda olsun, 10 yıldır sayıları binleri aşan kişiye destek sağladık. Gururla söyleyebilirim ki destek verdiğimiz mağdurların kazandığı çok sayıda dava var. Maddi, manevi, tazminat kazandırdığımız davalar var. Anayasa mahkemesine taşıdığımız, destek olduğumuz bireysel başvurular var. Avrupa İnsan hakları mahkemesine taşıdığımız, destek olduğumuz davalar var. Şu anda aklıma gelen çarpıcı bir örnek yok ama çok sayıda kazanılmış dava var.
Mağdurlara özellikle şu mesajı vermek isterim: Hakkınızdan vazgeçmeyin. Ailenizle, çevrenizle, aynı durumları yaşayan insanlarla, STK’larla, medyayla ve hukukla ilerleyebilirsiniz. Derneğimize de başvurabilirsiniz. Önce çalıştığınız kurumun yetkililerine mail atın ve attığınız maillerin çıktısını, hiç olmadı ekran görüntüsünü mutlaka alın. Red cevabı alırsanız Mobbing şikâyet hattı ALO 170’i mutlaka arayın, CİMER’e mutlaka yazın. Aile Çalışma Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Çalışma Genel Müdürlüğüne, Kamu Denetçiliği Kurumu’na, ayrımcılık yaşıyorsanız Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na; Üst makamlardan mobbing görüyorsanız mevzuat çerçevesinde Kamu Görevlileri Etik Kurulu’na başvurabilirsiniz. Savcılığa suç duyurusunda bulunabilirsiniz. Mahkeme yoluna gidebilirsiniz.
Mobbingin psiko-sosyal sorunlar yarattığını biliyoruz. Bu yanıyla mobbingin insanın sağlığını doğrudan etkileyen ve meslek hastalığıyla ilişkisini kurabileceğimiz bir durumu söz konusu. Bu konuyla ilgili neler söylersiniz?
İş ortamında özellikle psikolojik taciz(mobbing),ayrımcılık, dışlama, damgalama, kötü muamele, iletişim çatışmaları, öfke patlamaları, tükenmişlik, stres, depresyon, kaygı bozukluğu ve bağımlılık gibi psiko-sosyal sorunlarla karşılaşıyor, onlarla başetmek, mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Bu sorunlar önlenemediği veya çözümlenemediği durumlarda, intihar ya da cinayete kadar gidebilecek ileri düzeyde travmalar ortaya çıkabiliyor. Bu travmaların sadece çalışanı değil, işyerini, aileyi ve sosyal çevreyi de derinden etkilediğini görüyoruz.
Çalışanların işyerinde uğradıkları psikolojik taciz nedeniyle Adli Tıp Polikliniklerine başvurduğunu; yaşadıkları mobbing nedeniyle mesleğini yapamaz duruma gelmiş olduğunu görüyoruz. Bu yanıyla çalışanlar için işyerinin sadece fiziki koşullarının güvenli olmasının yeterli olmadığını, çalışanın psiko-sosyal sağlığını koruyacak bir çalışma ortamının sağlanmasının da iş sağlığı ve güvenliği politikalarının temel amaçları arasında olduğunu belirtmek gerekiyor. Ülkemizde psiko-sosyal destek sistemlerini hayata geçirmemiz gerekiyor. Çalışanların psiko-sosyal sorunlarının çözümüne yönelik hizmet modellerinin hayata geçirilmesi ülkemiz için önemli bir kazanç olacaktır diye düşünüyorum.
Yorum Yapın