SGK’nın iş kazası ve meslek hastalıklarıyla ilgili olarak yayımladığı istatistikler incelendiğinde, iş kazasına uğrayan ve meslek hastalığına maruz kalan sayısının beklenenden düşük olması dikkat çekmektedir. Konuyla ilgili hazırladığımız yazı dizisinde SGK verilerinin neden gerçeği yansıtmaktan uzak olduğunu, sorunları ve çözüm önerilerini tartışıyor; ilk olarak SGK’nın yıllık istatistiklerini inceliyoruz.
İş kazaları ve meslek hastalıklarının resmi olarak kaydını tutan SGK, sigortalı çalışanları aktif ve pasif olarak ayırmaktadır. Aktif sigortalılar çalışan işçi, memur, esnaf, tüccar, çiftçi, muhtar ve isteğe bağlı sigortalıları kapsarken; pasif sigortalılar emekli, malul, ölen sigortalının eşi ve çocukları ile sürekli iş göremezlik geliri alanları belirtmektedir.
Aktif sigortalılar içinde bulunanlar; 4A kapsamındaki sözleşmeli çalışanlar (zorunlu sigortalılar), 4B kapsamındaki Bağ-Kur’lular ve 4C kapsamındaki Emekli Sandığı’na bağlı olanlardır. 5510 sayılı yasanın 4-1 A maddesi uyarınca 4A kapsamındaki çalışanlar, istatistiklerin kapsamına dahil edilmiştir. Buna ek olarak, 2019 yılında yapılan değişiklikle tarım sektöründe çalışan Bağ-Kur’lular ile muhtarlar da “zorunlu sigortalılar” kapsamına alınmıştır.
Ancak kayıtdışı çalışmanın yaygın olması, iş kazaları ve meslek hastalıklarına dair verilerin gerçeği yansıtmaktan uzak olduğunun bir göstergesidir. Aşağıda TÜİK verilerinden elde edilen kayıtdışı istihdam oranları ve SGK istatistiklerinin meslek hastalığı ve iş kazası grafiği verilmiştir. TÜİK verilerine göre; 2010- 2018 yılları arasında kayıtdışı istihdam %30’un altına düşmemiştir. SGK’nın iş kazası ve meslek hastalıklarına dair raporları incelendiğinde ise düşük olan sayıların, 2017 yılında daha da düştüğü ve meslek hastalığına yakalanan sadece 2 kişinin belirlenmiş olduğu görülmektedir.
İş kazaları ve meslek hastalıkları sonucunda yaşanan ölüm sayıları ise şu şekildedir:
İş kazası sonucu ölüm sayılarının verildiği grafik incelendiğinde 2012 yılındaki düşüş fark edilmektedir. Bunun sebebi, 2012 yılına ait verilerde sadece incelemesi tamamlanan kaza sayılarına yer verilmiş olmasıdır. Diğer yıllarda ise bildirilen iş kazalarının tamamı yer almaktadır.
Diğer taraftan meslek hastalıkları sebebiyle gerçekleşen ölüm, 1995- 1999 yılları arasında 100 ila 200 aralığında değişim göstermiştir. Paylaşılan grafikte ise son yıllarda bu sayıların sıfıra düştüğü görülmektedir. Bunun nedeni hastalık ya da kaza sayılarının azalması değil, bunların tespitin yapılamamış olmasıdır. Bunun açık bir kanıtı, 2009- 2013 yılları Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Politika Belgesi’nde tespit edilememiş meslek hastalığı vaka sayısı tespitinin %500 artırılmasının dönem hedefi olarak belirlenmesidir. Ancak o günden bugüne değişen pek bir şey olmamıştır.
Konu ile ilgili olarak görüştüğümüz DİSK İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Daire Müdürü Tevfik Güneş, 2006-2008, 2009-2013, 2014-2018 yıllarını kapsayan Politika Belgesi ve Eylem Planları’nın birbirini tekrar eden açıklamaları içerdiğini; herhangi bir politik belirleme ve plandan uzak olduğunu belirtmiştir.
SGK’nın iş kazaları ve meslek hastalıklarının kaydını tutabilmesinin önündeki bir diğer engel, yasal bir zorunluluk olarak doktor bulundurması gerekmeyen, sigortalı çalışan sayısının 50’nin altında olduğu işyerlerinde meydana gelen kazalar ve hastalıklardır.
SGK’nın 2013- 2017 yıllarını gösteren grafikleri incelendiğinde sigortalı çalışan sayısının 50’nin altında olduğu işyerlerinde ortaya çıkan iş kazalarının, toplam iş kazaları içindeki payının %30 civarında olduğu görülmektedir. Ölüm sayılarına bakıldığında ise bu oran %50’yi geçmektedir.
2013-2017 yılları arasında 50’den az çalışanı olan işyerlerinde tespit edilen meslek hastalığı oranlarının toplam içindeki payları, %12 ila %19 aralığında değişmektedir(2017 yılı hariç).Meslek hastalığı sebebiyle ölen sigortalı sayısı ise bu yıllar arasında tespit edilmemiştir.
Bu yönüyle işçi sayısına göre belirlenen mevcut uygulama, çalışanların çok büyük bir kısmını işçi sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için alınacak önlemlerin dışında bırakmaktadır.
SGK’nın verilerinin dışında İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin 2011 yılı Eylül ayı itibariyle kaydını tutmaya başladığı İş Cinayetleri Raporları bulunmaktadır. Sendikalardan, ulusal ve yerel basından, işçilerin mesai arkadaşları ve ailelerinden, iş güvenliği uzmanları ve işyeri hekimlerinden edinilen bilgilere dayanılarak oluşturulan raporlar incelendiğinde şöyle bir grafik ortaya çıkmaktadır:
Raporlarda belirtilen rakamların, sigortalı işçilerin tamamının kaydının tutulmaması ve sigortasız çalışanların ölümünün de kayıt altına alınmasının zor olması gerekçesiyle her koşulda tespit edilenin altında kaldığı belirtilmiştir. Bu sebeple raporlara ‘en az’ ibaresi eklenmiştir. Ayrıca raporlarda meslek hastalıkları sebebiyle ölümler, meslek hastalıklarının önlenebilir olması sebebiyle iş cinayeti kapsamında değerlendirilmiştir.
Sosyal Haklar Derneği’nin raporundaysa SGK verilerinde yer alan aktif sigortalıların, aktif çalışanların yaklaşık olarak 2/3’ünü oluşturduğu, 1/3’ü oluşturan kayıtdışı çalıştırılanları kapsamadığı üzerinde durulmuştur. Ayrıca aynı raporda, iş kazası ve meslek hastalıklarını kapsayan, SGK’nın kısa vadeli sigorta kolları olarak tanımladığı alanın kamu çalışanlarını dışta bıraktığı belirtilerek SGK verilerinin kamu çalışanlarının sağlık sorunlarını belirlemede de yetersiz olduğu tespitinde bulunulmuştur.
Kaynaklar:
İşçi Sağlığı ve İş GÜvenliği Meclisi, İş Cinayetleri Raporları
http://www.guvenlicalisma.org/is-cinayetleri-raporlari
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Oda Raporu
https://www.mmo.org.tr/sites/default/files/ISG%20raporu%202018.pdf
SGK İstatistik Yıllıkları
http://www.sgk.gov.tr/wps/portal/sgk/tr/kurumsal/istatistik/sgk_istatistik_yilliklari
SHD İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Raporu
http://sosyalhaklardernegi.org/wp-content/uploads/2018/12/SHD-%C4%B0%C5%9F%C3%A7i-Sa%C4%9Fl%C4%B1%C4%9F%C4%B1-ve-%C4%B0%C5%9F-G%C3%BCvenli%C4%9Fi-Raporu_13.12.2018.pdf
Türkiye İstatistik Kurumu İşgücü İstatistikleri
http://www.tuik.gov.tr/PreTablo.do?alt_id=1007
2009 2013 ulusal iş sağlığı ve güvenliği politika belgesi
https://www.ailevecalisma.gov.tr/medias/3897/degerlendirme_raporu_2009_2013.pdf
Yorum Yapın