Slider

işli belediyesi işçi 1024x683 - Şişli Belediyesinde İşten Çıkarmalar

Şişli Belediyesinde İşten Çıkarmalar

Haksız bir şekilde işten atıldıkları gerekçesiyle 657 gün boyunca Şişli Belediye binası önünde eylem yapan Kakil Yazar, Ramazan Çelik, Salih Bitner ve Turan Aktaş Ankara’daki CHP Genel Merkezi önünde 18 günden beri dönüşümlü açlık grevini sürdürüyorlar. Konuyla ilgili bilgi edinmek için Ramazan Çelik ile konuştuk.

Ramazan Bey, işten atılma sürecinizi anlatabilir misiniz?

14 sene 7 ay boyunca Şişli Belediyesinin temizlik bölümünde çalıştım. Senelik izne çıktım, işe dönüş yapacağım sırada tek taraflı sözleşmeyi feshettiklerini öğrendim. Gerekçe şu: İş ahlakına uymamak. KOD-29’a benzer bir maddeyle işten attılar, bu maddenin içinde hırsızlık, gasp, taciz, tecavüz ne ararsanız var. Öğrenince dondum kaldım. Siyasi partilere gittim, “Sen şimdilik bekle, biz takipçisi olacağız.” dediler. Bu sebeple bir ay süresince işe iade davası açmadım.

“Siyasi ve ideolojik nedenlerle işine son vermişler.”

Bizim önceden de bir davamız vardı, taşeronluktan kadroya geçmek için açtığımız bir dava. O davayı kazanmıştık hatta benim davamdaki sonuç 600 kadar işçi için emsal oluşturmuştu, 267 bin tl. kadar tazminat kazanmıştım. Siyasi partilerde iletişim kurduğum kişiler dediler ki “Suç unsuru yok ama sen eski eleman olduğun için, alacağın çok olduğu için işine son verildi. En iyisi dava aç!” Ben de dedim ki “Ben sadece tazminatımı almak değil, işimi geri istiyorum.”

Bunun üzerine Şişli Belediyesi insan kaynaklarındaki konuyla ilgili herkese dava açtım, herkesi şikâyet ettim. 3 ay sonra savcılıktan “Herhangi bir suç unsuru bulunamadı.” yazan mektup geldi, beni kötü niyetten işten çıkardıklarına hükmedildi. Onlar da 7 sefer bu karara itiraz ettiler ve 7 sefer takipsizlik kararı çıktı. En sonunda savcı beni çağırdı ve dedi ki “Siyasi ve ideolojik nedenlerle işine son vermişler.”

“Kocan davadan vazgeçerse seni işe alacağız, aynı haklar ve aynı maaşla.”

Bu arada Şişli Meclis Üyesi Engin Yardımcı, dün itibariyle bütün görevlerinden istifa etmiş, eşimle görüşmek istedi. Eşim kendisiyle görüşmeye gittiğinde “Kocan davadan vazgeçerse seni işe alacağız, aynı haklar ve aynı maaşla.” dedi. Bunun üzerine eşim “Siz benden ne istiyorsunuz? Ben böyle bir şey yaparsam anamın sütü bile bana helal olmaz.” diyerek bu teklifi reddetti. Sonrasında eşim de dava açtı, dava hala sürüyor. Benim aileme kadar uzandılar.

Beni işten atma gerekçeleri ahlaka aykırı davranış olduğu için iş sicilim bozuldu, başka bir yerde iş bulamıyorum, işsizlik maaşı da alamıyorum. Normal çıkış olsa “Ben senden verim alamıyorum.” dese ve işten atsa ne yapacaksın! Tazminatını alır, gidersin ama öyle yapmıyor. Ne yapıyor? İnsanın karakterine saldırarak, yüz kızartıcı şuçlarla zan altında bırakarak ekmeğini, aşını elinden alıyor. Öyle ki benim psikolojim bozuldu, sinir ilaçları kullanıyorum, uykularımdan bağırarak uyanıyorum. Savcı’ya “Ne olacak benim bu halim?” dedim, “Dava aç!” dedi. Dediği gibi davayı açtım, bu ayın 5’inde bilirkişi de geldikten sonra son duruşma görülecek.

Şişli Belediyesinden yapılan açıklamada sizinle ilgili olarak taciz gerekçesi belirtiliyor. Bununla ilgili ne söylersiniz?

Biz eski sendikacıyız. Sendikada birlikte çalıştığımız bir kadını şikayetçi göstermişler. Ben bunu öğrenince “Bakın arkadaşlar!” dedim, sendika başkanına, şube sekreterine söyledim, rica ettim. Bu dünya değişik bir dünya. Zaten erkeğin egemen olduğu bir durum var. Bu arkadaşımız mobbinge mi uğradı yoksa gerçekten benden bir şikayeti mi var? Bir sorun, öğrenin.” dedim. “Gerçekten şikayetçiyse de onu bileyim.” dedim.

Sendika yetkilileri bu arkadaşa gidip sormuşlar. Demişler ki “11 sene boyunca bizimle kalmış, 7 sene sendikacılık yapmış biri. Eğer bir şikayetin varsa, halinden hareketinden rahatsız olmuşsan bize söyle, disipline sevk edelim. Biz de bilelim ki ona göre ne yapılması gerekiyorsa yapalım.” O da demiş ki “Meclis üyelerinden birisi beni çağırdı, beni işimle tehdit etti ve Ramazan abinin iş çıkışını bana imzalattı.” Şimdi ben nasıl olup bitene sessiz kalayım? Madem burada bir ahlaksızlık var, ben buna karşı susup oturamam çünkü bu benim için hem iş hem de bir onur meselesi oldu artık. İddiaları da zaten ellerinde patladı.

Yine Belediyenin açıklamasına göre Turan Aktaş iş disiplinine uygun olmayan davranış; Kakil Yazar ve Salih Bitnel emeklilik zamanının gelmesi sebebiyle işten çıkartıldı. Belediye tarafından yapılan açıklamalar bir yana diğer arkadaşlarınız neden işten çıkartıldı?

Disipline uygun olmayan dedikleri herhalde hakkını aramak! Turan arkadaşımız Atlas isimli taşeron şirketten Şişli Belediyesi’nin iştiraki olan Kent Yol şirketine geçti. Bu şirkette çalışan diğer işçilerle aynı haklara sahip olmak için alacak davası açtı ve ardından iş sözleşmesi tek taraflı feshedildi. Hatta o zaman, sendika Turan arkadaşımızı çağırıp, “Davadan feragat edersen seninle çalışırlar yoksa seni çalıştırmazlar.” dedi. Sendikacı öyle diyorsa işçinin vay haline! Sonrasında Turan hem işe iade davasını hem alacak davasını kazandı ama mahkeme kararı uygulanmadı.

Kakil Yazar ve Salih Bitnel’in işten çıkarılışı nasıl oldu?

Her ikisi de işçilerin yanında olduğu için işten çıkarıldı. Katip arkadaşımız sendikacılara “Ya doğru düzgün işinizi yapın ya o koltuklarda oturmayın!” dedi. Sen misin bunu diyen! Sendika üyeliğinden çıkardılar. Açtığı davadan vazgeçmediği için de işten attılar. Normalde iş çıkışının ardından sendika üyeliği bir sene daha devam edebilir, sendika hiç beklemeden çıkarttı. Salih arkadaş da aynı şekilde, onun da işine son verdiler.

Bu süreçte sendikanın tavrını sorayım o zaman.

iye saldırı - Şişli Belediyesinde İşten Çıkarmalar

DİSK Genel-İş’e bağlıyız ama emeğin, alın terinin, işçinin yanında olan bir yaklaşımları yok. Muhalif olanları sendikadan gönderiyorlar zaten. Biz Şişli’de gözaltına alınınca sendika önlüklerimizi çıkartmadık, Emniyet amiri istedi. Biz “Vermiyoruz.” deyince sendikadan kendilerine gelen mesajı gösterdi bize. Sendika “Bu eylem bizim eylemimiz değildir. Bu işçiler de bizim üyemiz değildir.” diye mesaj göndermiş. Önce inanamadım, şaşırdım kaldım. İnsan da biraz haysiyet olur!

Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin karda kışta üstümüzdeki brandaları aldı; önce zabıtalarla sonra amirlerle üstümüze geldi. O saldırılarda bir işçi arkadaşımın alnı patladı, benim dişim kırıldı. Ankara’da da sürekli polis saldırısına uğruyoruz. Salih arkadaşımız gözüne darbe aldı, elmacık kemiğine dikiş atıldı. Her gün bize kesilen para cezası katlanıyor. Sendikadan darbe yiyince süreç daha da zorlaştı ama biz bırakmıyoruz mücadeleyi.

Sitemizdeki diğer haberleri okumak için tıklayın.

2925 gösterim

Yorum Yapın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

MESLEK HASTALIKLARI NEDİR? Meslek hastalığı; işçinin çalıştığı veya yaptığı iş şartları nedeniyle ortaya çıkan geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal rahatsızlık halidir.